Amerika Birleşik Devletleri bir zamanlar üretim ve teknolojik gelişmeleriyle ekonomisini inanılmaz seviyelere yükselten bir sanayi deviydi.
Gelin görün ki o günler geride kaldı; Amerikalıların yaklaşık %40’ı yiyecek, konut, kamu hizmetleri veya sağlık hizmetleri için ödeme yapmakta zorlandığını söylüyor.
MintPress Haber ajansına göre; durumlar o kadar kötü ki, fakir ve çalışan kesimden insanların çoğu ayın sonunu getirebilmek için çareyi kanlarını satmakta buldu.
Ve birkaç “vampir şirket” tarafından yönetilen bu küresel pazar, kelimenin tam anlamıyla bu insanların “hayat pınarlarını damarlarından çekebilecekleri” için çok mutlu!
Arz ve talep doğrultusunda kan toplama merkezlerinin sayısı 2005’ten bu yana iki kat arttı. Aslına bakılırsa şu anda ABD ihracatının yüzde 2’sinden fazlasını oluşturan şey insan kanı! Bu da ABD’nin gelmiş geçmiş en büyük ihracatı olan mısırdan bile daha büyük bir oran!
Bağışların yasal olarak haftaya 2’yi aşmaması gerekiyor ve bağış başına alınan tutar 30 Amerikan doları.
Bir araştırmaya göre Cleveland eyaletindeki insanların gelirlerinin 3’te 1’ini kendi kanlarını bağışlayarak elde ettikleri ortaya çıktı.
Böylece vücudun kaybettiği plazma oranını yenilemesi bekleniyor.
Amerika’nın dört bir yanında bu tip kan bağışı reklamları görmek mümkün. Reklamda: “Kitaplara mı ihtiyacınız var? Endişelenmeyin, plazma bağışlayın.
” yazıyor.
Kan veren insanlar bunu çaresizlikten yaptıklarını ve geçinebilmek için gerçekten başka bir yol bulamadıklarından dolayı buna başvurduklarını söylüyor. Washington DC’den Keita Currier “Bunlar yırtıcılar,” diyor.“Plazmanız için belirlenen fiyat tamamen bu şirketlerin keyfine bağlı.
Örneğin, kan bağışladığım yerlerden biri ilk 5 bağışlamada 75 dolar verdi, sonralarında ise 20, 20, 30, 50, 25 falan. Tamamen rastgele oluyor yani ve çaresiz olduğunuzu biliyorlar bu yüzden de onlara 30 dolarlık bir bağış yapmazsanız bir dahaki sefere 50 dolarınızı alamazsınız.”
“Sizi tam anlamıyla bir ürüne dönüştürüyorlar,” diyor 18 ay boyunca kan bağışı yapan Pittsburgh’lu Andrew Watkins. “Bu sömürücülüğün en derin hali ve kapitalizmin de ne kadar ileri gittiğinin bir göstergesi.”